Piyasaya hazır yatırımlar veya gürültülü açıklamalarla girmedik. Aksine, sıfırdan başladık, hiçbir garantimiz yoktu ve kafamızda milyonlarca soru vardı. Sadece bir fikrimiz vardı: uluslararası teslimatı anlaşılır, dürüst ve normal hale getirmek. İnsanların terimleri Google'da aramasına veya kargonun “yolda kaybolmaması” için dua etmesine gerek kalmayacak şekilde.
Başlangıçta korkutucuydu. Eski bir dizüstü bilgisayar, onlarca soğuk arama, “siz kimsiniz ki?” türünden cevaplar. Ama pes etmedik. İlk müşterilerimizi aradık, neden diğerleri gibi olmadığımızı açıkladık. Ve ilk sipariş geldiğinde - hala hatırlıyoruz. Küçük bir elektronik parti, Polonya'dan teslimat. O müşteriden daha fazla endişelendik. Ama her şeyi doğru yaptık - ve o zaman bir şey klikledi: “Doğru yoldayız”.
İlk aylar zorlu geçti. Birkaç saat uyuduk, belgeleri kendimiz doldurduk, gümrüğe kendimiz aradık, tarifeler ve nakliyeciler hakkında her şeyi kendimiz öğrendik. Ancak her başarılı vaka bize güven verdi. Her müşteriyle birlikte sadece büyümekle kalmadık, daha deneyimli, daha dikkatli ve daha hassas hale geldik. Sonra bir ekip oluştu. İlk önce bir lojistikçi, sonra bir muhasebeci, ardından depo, CRM sistemi, otomasyon. Ancak şu anda onlarca müşterimiz ve net süreçlerimiz olsa da, yine de ayrıntılara dikkat ediyoruz. Çünkü bu bizim için sadece bir “iş” değil, hayatımızın bir parçası.
Her zaman hareketi sevmişizdir. Kelimenin tam anlamıyla. Binlerce kilometre öteye bir şey gönderebilmek ve bunun kesin, hızlı ve gereksiz gerginlik olmadan ulaşacağı fikri bizi heyecanlandırıyordu. Bu işte özel bir şey var: insanları, işletmeleri, ülkeleri birbirine bağlıyormuşsun gibi hissediyorsunuz. Dünyayı biraz daha küçük, işi ise biraz daha büyük hale getiriyorsunuz. Ayrıca, birçok insanın kalitesiz lojistik çözümlerinden muzdarip olduğunu gördük. Bazıları gümrükte şanssız, bazıları malların neden “takıldığını” anlamıyor, bazıları ise daha ucuz bir seçenek olduğunu kimse açıklamadığı için fazla ödeme yapıyor. Ve biz karar verdik: yaklaşımı değiştirmeliyiz. Karmaşıklaştırmak yerine, tam tersine, daha basit hale getirmeliyiz.
Birincisi - dürüstlük. Bir şey mümkün değilse, bunu hemen söyleriz. “24 saat içinde dünyanın herhangi bir yerine teslim ederiz” diye söz vermeyeceğiz, eğer bu doğru değilse. “Sözlerle beslemek” yerine, gerçeği söyleyip gerçek bir çözüm bulmayı tercih ederiz.
İkincisi şeffaflık. Tüm koşullar, tarifeler, süreler açıktır. Ne için ödeme yaptığınızı ve ne aldığınızı görürsünüz. Küçük yazılar ve gizli komisyonlar yoktur.
Üçüncüsü ise ilişki. Her müşteriye bir arkadaşımızla çalışıyormuş gibi davranırız. Çünkü bu daha kolay, daha dürüst ve daha insancıl.